Issız
Dudak hikayesi okur mu yollar
Ömrümüz boynumuzdan aşağı yaralanırken.
Kaç mektup’un altında ağır şiir gibi durmakta çizgim
Keşke çocuk kalabilseydim sevda avucuna
O zaman anlatmazlardı bahçemde oynayan güllere
Durmakla gitmek arası zemin ıslağı toprağı.
Kör kuyularda göğsümün soluğuna kokuyor serin çıtırdı
Hangi eşiğin aynasıdır çatıdan atlayan kuşlar
Keşke derdimiz sadece öpmek olsaydı görüneni
Hakedilmeyen zaferler ayakucumuzdan gelip geçerken
Parmaklarımın arasından kayan hayat
Biraz gelir misiniz
Varla yok arası rüzgarda gözlerimi göremiyorum
Gün mü yorgun
Yoksa soluyor mu ışık
Lakin,
Bu şehri bir gün anladığımda
Deli olmak içten değil
Gece diyorum
Gece Issız
Gece karanlığın siyahı