Issız Ada

Issız bir adaya düşsek birlikte

“o üç şeyi yanımıza almasak”

Kimse kurtarmaya gelmese bizi “modern” dünyadan

Sıfırdan başlasak her şeye

İnsan olmaya soyunsak -mesela- yeni baştan

Kavgasız, tasasız bir hayat kursak

Su çıkarsak kazıyarak bir kuyudan

Ateşi bulsak yeniden

Ne var ne yok elde avuçta

Bulup buluşturduğumuz

Suydu, ekmekti, sözdü

Ellerimizdi- birbiriyle tutuşan-

Aşktı-dudaklarımızı soluk soluğa birbirine karıştıran-

Bakışlarımızdı-dalıp dalıp gittiğimiz-

Gülüşümüzdü-dudaklarımızda serpilip gelişen-

Öylece hiç hesap kitap tutmadan

Paylaşsak “yârin yanağından gayrı” her bir şeyi hep birlikte…

Yasaklar olmasa

Tadına baktık diye “yasak” bir meyvenin adadan kovulmasak mesela

Bir dağın ardından doğuşunu seyretsek

Ya da denizin koynunda usulca kaybolup gidişini güneşin

Sırtüstü uzanıp bakışsak geceleri yıldızlarla göz göze

Günahlar, ayıplar mani olmasa

Utanmasak

Sarılsak çırılçıplak

İçimizi yakan ateşi sönmese aşkın- durup dururken-

Deli divane sevmeyi ve de sevişmeyi öğrensek yeni baştan mesela

Başka adaların rengini, sesini

Ya da sessizlini öylece kabul etsek

İşgale kalkışmasak

Savaşmasak mesela

Savaşmanın utancını ağır bir yük gibi taşımasak içimizde

“savaş ve barış” romanları hiç yazılmasa

Açlık, yokluk, yoksulluk ve zulüm

Ve savaş ve ölümlerle inşa edilen “modern” dünyaya karşı

Ebediyen “ıssız ve ilkel” kalsak…


Ocak 2018

16 Ağustos 2021 235 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar