Istanbul

>İstanbul <
Lanet olası büyülü şehir!
Kalabalığının içinde onca yalnızlığı barındıran kent.
Sana geldim bende bak
Soludum artık beni sana çeken o pis havanı.
Denizin bile mavi değil senin.
Yalnızların; yalnızlığını gizlediği tek yersin sen.
Herkes umursamaz sende,
Tıpkı sen gibi.
Boğazındaki dalgalar tükürüyor yüzüme,
Saygısızca , ?'bir sen eksiktin'' der gibi.
Yorgun bulutların; güneşle cezalandırıyor sana olan ihanetleri.
Sendeki her ses ürkütüyor günahkarlarını,
Her sesin kıyamet suru gibi.
Araf'a çağırıyor bu gürültülerinin her biri.
Herkesin sende bıraktıklarını taşıdığın gibi,
Bendekileri de taşıyabilir misin İstanbul!
Söver misin benim aşkıma da, diğerlerine sövdüğün gibi.
Onca şair, sana adanmış onca şiir varken,
Ben bu aciz kelimelerimle alabilir miyim gönlünü.
Tam benlik bir yersin sen.
Yalnızlığımı yaşayıp,
Konuşmayı unutabileceğim.
Çok konuştum bugüne kadar, çilekeş dostum çok.
Anlayana da, anlamayana da.
Anlatma çabasındaydım hep.
Şimdi en az senin kadar yorgunum,
En az senin kadar fırtınalı yüreğim.
Artık susma vakti gelmedi mi?
Sessizlikte boğulmak değil midir en güzeli.
Onca fırtınaya, gürültüye aldırmadan.
Kalabalığında boğulmaya razı olarak geldim sana...

19 Ocak 2013 30 şiiri var.
Yorumlar