İstanbul'da Yürümek Kar Altında
İstanbul'da yürümek, kar altında
İstanbul olmadan;
Kararır yollarım,
Eğlencesiyim alaycı rüzgarların
Çalar yüzüme soğuk tükürüğünü
Eli cebimde düşmelerin
Yoksul atışmaları.
İstanbul'da yürümek, kar altında
İstanbul olmadan
Kül benizler çöker şehrin ufuklarına
Silüet olur gece
Puslanır göz ferim.
Pervaneler sarar ışıklarımı.
Uğuldaşır ispinozlar.
Kanatır afyonumu;
Kardan kara yollarımı.
İstanbul'da yürümek kar altında
Yalın, sessiz.
Süngersi hışıltılar,
Bir yaprak dilenir, kulaklarıma.
Dökülür esareti aşiyanların;
Hani "ateş düştüğü yeri" ya(-)
Kar, soğutur.
İstanbul'da yürümek, kar altında
İstanbul olmadan
Kayıp tepelerinden,
Saçmalar serpilir üzerimize,
Başı boş...
Başımın üstünde, kilitli pençeler
Helalim olur;
Telli, duvaklı siyah şemsiyeler
İstanbul'da yürümek kar altında.
İstanbul olmadan,
İnfazları erteli
Milli rimeller.
Kar alır gözleri
Deniz tutar, güvercinleri
Donar zaman
Şakaklarımda kesikler her biri bir iz
Saçaklarımda, asılı sevdalar.
Kor yürek difriz.
Soluğum soğuk, ölü
Kaldırımlar boyunca
Kapı önlerine dizili soyka;
Karda ayak izlerim...
İstanbulda yürümek, kar altında;
İstanbul, olmadan.