İstanbul'un Kış Masalı
termometreler eksi yazılıyordu
soğuk bir hava dokunuyordu tenlere
İstanbul'da çaresizdi
sıcak yerler aratıyordu sevenlere
sokaklar baştan aşağı buz tutmuş
kar kristalleşen şehrin başına düşerek
içi ısıtan o dokunuşunu yazıyordu
beyazlar içinde bir rüyaydı, İstanbul
soğuk havaya esaret haberleri
bültenleri esir almış dolaşa dursun
aşk hürlüğüne laf ettirmiyordu
çıkıp yaşanması gereken sevdayı haykırıyordu
parklar bu yüzden beyaz salıncaklarında
hala misafirlerini ağırlıyor
ve bir objektife en alımlı halini
sevdalıların ardında yansıtıyordu
İstanbul'da direniyordu
çünkü oda sevda ne demek
geçmişten bugüne yaşattıklarıyla
en içten duygularıyla biliyordu
titreyen surete düşecek bir busede
en kudretli alevlere harman olacak
o sevdalılar için
İstanbul'da termometreye aldırmıyordu
lakin yalnızlarına çare yoktu
çünkü gövdesini kara saplamış çınarlar gibi
kimileri de uzun seneler doldurmuştu
o ömrü buz gibi kesen günlerin üstüne
ikilemin teorisinde
iki yanı da mutlu etmek yoktu
çünkü buna hazırlanmış bir devanın
İstanbul'un yalnızlarına meşki yoktu
ama sevda hep vardı
İstanbul bu yüzden başkaydı
eğer sevgilinin terki olmasaydı
böyle bir kış masalı da bende olacaktı