İstasyon
o tren yavaş yavaş hareket ederken
elini uzattı son bir kez pencereden
uzanıp da tutacakmış gibi koşarken
sesimi haykırdı sanki acı bir siren...
bana bu ıslak istasyonu mu bıraktın
o buharlar içinde kaybolup giderken
sen bana bu ıslak rayları mı bıraktın
bir ömür boyu hep sarılmayı beklerken...
bana bu sisli sabahları mı bıraktın
ve buz gibi taşlarını şu peronların
bana bu hissiz duvarları mı bıraktın
ve yalnızlıklarını bomboş vagonların...
o tren neler götürdü bir bilsen benden
yalnızca sen değil bütün şehir de gitti..
o tren canımı aldı götürdü benden
yalnız sen değil o bakışların da gitti..
artık bu istasyon renksiz bir resim gibi
ıssız vagonlar ve terk edilmiş katarlar..
bak elleri koynunda ağlıyor peronlar
ve mendil satan bütün o öksüz çocuklar..
bana bu ıslak istasyonu mu bıraktın
ve o nemli gözlerimi ardından bakan..
bana sel gibi yağmurları mı bıraktın
ve bu bedeni zaten sana sırılsıklam...
o tren yavaş yavaş gözden kaybolurken
çözüldü sanki bağlarım da dizlerimden
ellerimi uzattım son bir kez peşinden
ve ilk kez bir hasretliğe dokundum senden..
ıslak raylara bakıyorum şimdi boş boş
büyük bir gürültüyle kimsesiz kaldılar...
içimden geçiyor artık bütün vagonlar
büyük bir sessizlikle beni eziyorlar...
nerelere gittin sen öyle kara gözlüm
aşkımızı son istasyonda mı bıraktın
gittin de tanıştığımız bu istasyondan
bana demirden yığınları mı bıraktın...
👍👍👍Tek kelimeyle harika,😙😙😙şiir canlanıyor kaleminizde,çok duygu yüklü bi aşkı anladım satırlarınızdan....çok dokundu bu şiir bana (ağladım)öz ağlarsa göz ağlar....özüme değdi bu şiir çok teşekkürler...okuma fırsatı verdiğiniz için...😅