İşte Hepsi Bu Kadar
Ben değil aslında
Sen gidiyorsun gidişime sessiz kalarak
Bilsen nasıl yakıyor gerçekler içimi
Anlayabilseydin sevdanın ben de ne demek olduğunu
Gitmezdin o vakit
Ya da gelmezdin en başında bana
Gidişler, dönüşleri keşke hep mümkün kılsa...
//Değişen ben değilim, dönüşen savaş// diyordu şair...
En son dinlediğimiz şiir gibi oldu sunumuz
Bilmem hatırlıyor musun o anı, yoksa unuttun mu ?
Belki de bir daha hiç anımsanmadan
Öylesine gelip geçmişti o dakikalar...
Neyse ne, konu bu değil, sus içimdeki Sade...
Ama hiç farkında değildik
Bir şiirin hazin sonunda kahraman olacağımızın...
Bence boşuna arama artık, ben buldum
İşte bu benim müziğim, varlığımın aynası ...
Her kelimeyi yüreğimde hissediyorken
Acaba hangi mısrasını yazsam anlatabilirim kendimi sana..
Kalbimden elime hece hece damlayan
Kan kırmızı sözcüklerimin eşliğinde...
Hadi. Sende dinle son bir kez
Ve sakla bu şiirimi de diğerlerini koyduğun mezarımda...
Bir şairin dilinde
Birkaç estrümanın hüzünlü notalarında
Yadsınamaz bir şiirin kafiyelerindeyiz artık yalnızca...
//seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus
bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...
işte hepsi bu kadar...//
Bilmem farkında mıydın sende
Ben, hayatın kafiyesi
Sen, serbest şairiydin...
Yani her şey
Bir şairin, şiirine duyduğu sevda kadardı...
Şair, şiiri yazdı
Ve bitti...
İşte hepsi bu kadar...
20 Ağustos 2011
S.Hisar / İZMİR
[email protected].?~~