İşte Öyle Bir Gün
bir gün herkes-z
kermeste buluşacak,
ne olur allah'ım beni yüzleştirme
ben henüz 12, piraye 9 iken
çoçuk olsak bile.
kısır içli köfte rakı balık
beni bir muhabbet ile alıp
alıp götürme
kümes tavuk ve doğa, halini vaktini askerini,
canını
cananını
çanakkalede
anzak aşığı hayallerime
-hadi anlat...
anlatma!
bir gün herkes-z
kavuşacak
en hazin esaretinde bile
dilenerek vardığımız o yerde ..
-erdik
sonunda erdik azınlık ruhumuzun,
bakarak çocukluğumuza
keskin kılıç
damar ve robot
bir bir, hakikat değilse kın.
elbet.
birgün
(kanımızı kendinini bilmez bir rüzgara bırakacağız sorgusuz ve sualsiz
''sizlik'' kimliğimizi
tabutsuz bile yok olmak kaydıyla )
emanet etmeyeceğiz tabiki
soysuzlara
-kokum'ilen farklıysam
sesimlen, rengimlen bir yer kaplıyosam
toprağının kahvesinin
yada gökyüzünün özgür mavilliğinin
engin engin bana
bi sandalye bir masa verin
karşımda olman umuduyla
ben seni çekeceğim içime
ceketimi ilikleyip
nefes nefes
ağır aksak
soluya soluya soluya
çok şükür sarılacaz