İster İnsan...
Uzaklaşmak ister bazen insan;
Aklındaki yahut yüreğindeki karmaşadan...
Kendi gözlerini bırakıp bir kuytuya
Uzaklaşıp başka gözlerle bakmak ister.
Kendi muallâklığından ödünler vererek
Kirpiklerini kuruma pahasına da olsa;
Bir kenarı bırakmak ister insan..
İster...
İsteğini bir peri gelip gerçekleştirse aslında,
O kadar sevinir ki insan tüm hüzünlerin içinde.
Yaşamayı bile göze alır belki.
Ama insan; sadece ister...
Hayâl kurmayı sever insan;
Olmasını istediklerini yaşamayı bekler...
Bazen yaşananları evde unutup,
Aklına sonradan getirme çabasına girer.
Ama her halükarda sever insan;
Tahayyül denizinde açılmayı.
Çünkü mutludur rüyalarda,
Çünkü kırmaz kırılmaz kimse düşlerde,
Ve ağlamaz hiç kimse hayâllerde.
Düşünmez kendini hiçe sayarak insan;
Acı çekmekten haz alır genellikle.
Ağlamayı istemediğini dile getirse de;
Ağlamayı ister insan.
Kırılmayı, üzülmeyi, hüznü, güzü...
Kısacası kabul etmese de olumsuzu düşler.
Yaşamak onurlu sayılsa da aslında,
En asili ölmektir galiba.
Hissetmezken insan benliğini,
Ağlar nice âdemoğlu arkasından.
Ölse de, yaşasa da insan;
Düşünmez kendini hiç bir zaman...
Susmak ister bazen insan.
Tüm kelimeleri yutup bir nefeste,
Boğulmak ister sükûnet denizinde.
Bağırırcasına susmak;
Hatta avazı çıkana kadar susturulmak...
O kadar uygun gelir ki bu kirlilikte konuşmamak;
Anlatamazken kimseye kendini,
Susarak insanları sese yalvartmak yüceleştirir insanı.
Ama hep susmayı dile getirir insan;
Susayarak susmaya anlatır dillenmeyeceğini...
Ve insan her şeyden uzaklaşıp,
Hayâl denizinde kendini hiçe sayarak susmak ister.
Yapamayacağını bile bile;
İster insan...
Sadece ister...