İstiklal Boğazı Muharebeleri

Duydum bir dostun hüzne izni varmış:


nedeni belirsiz bu filizlenmenin vakti mi daha saçma
aptal çocuk şakaları kadar sıkıcı olması mı
ifrit çağının kelepçeli zangocu ise dudakların
öpme kızım fazla kalmayacağım

kuşlar üstümüze pisler arabalarımızın
kanat çırpışlarını duyana dek sürer kızgınlığımız...

ben göründüğüm şirinlikte değilim
gülümsemem balmumu erir birazdan

göğsümde kırçıllı leke
delirmenin ortasında
acılar şelale...

cakası eşrafın süzmelerinden mütevellit
esbabı huysuzluktan kırışmış aşüfte
evrimin mor kalesinin kolsuz bekçisi ise gözlerin
bakma kızım aldanmayacağım

üşür üstümüze yakışmayan yalanlar
hayal kırgını olana dek sürer aşıklığımız...

ben düşündüğün erkeklikte değilim
reaksiyonum kimyevi söner birazdan

kasığımda çengelli iğne
yoldan çıkmaya hevesli
çığlıklar şahane...

elmanın bekar tadı sinmiştir
mavinin demir cibinliği üstüne
söyledikçe delinir boğazı
sustukça çoğalır içindeki sığırcık dansı
bekle demiştir evveliden biri
ekle anlamıştır o
eklemiştir gülü içindeki dikene
eklemiştir ömrün tüm susuzluklarını
ergen sevdanın tam ortasına

çamurun içinde debelenir sesim
ne duyduğum yetecektir bilirim
ne susmalarım

çıksın kol gibi ağzından o söz
tükür bizi artık
İstiklal Boğazına

07.02.13

12 Mart 2013 165 şiiri var.
Yorumlar