İtiraf
kalbimin sızısı deniz hep dalgalarına yenik
çırpınmaları boşuna kaç martı ölüsünün
anca kıyıya kadar gelir kokusu sonrası delilik
kaderimi kısacık saçlarına inat zor bir gecede
yatırıp dizlerine gözyaşlarıyla ördürdüm
unut beni aşktan zevk almadığım zamanlardayım
avuçlarımda aşüfte yangınları öpücüklerin
kahkahaların basıyor her gece tek tek zindanlarımı
katıksız hapis küreği kırık kalem mahkumuyum
masumum demiyorum amma bu kesinlikle nefsi müdafaa
sıyrık kafa yorgun beden boşuna uğraş benden
kelimelerin arasında dolaşırken düğüm olduğum anlardayım
yaşlanıyor beden yaslanıyor bulduğu her kayaya
sabah ısınıyor dünya gece tekrar dönüyor ansızın ayaza
bozkırın kanunudur bu un ufak oluyor dağlar zamanla
bak Allah’ın işine en çok güldüğüm göbeğimle övünür oldum
şimdi eski atları vurmasınlar da ne yapsınlar a gardaş
yorgunluğuma küs bahaneler bulma çabasındayım
mevsim geçişi bunlar olduk olmadık birden kızıyorum
kerbela’dan beter kalleşlik kokuyor dünyam
ne alıp götüren rüzgar mert ne de geri dönenler selamlı
çareye büktüğüm burun gül kokusuna kapalı
düşündükçe içine düştüğüm derin çukur lanetli çöl akıl
kızarak ömrüme pısarak gözlerimi illa ki gece ve derin
sanki gidişine meyletmiş yürek alışkanlıktan öte
içine sızan nifak tohumlarına inat bahçelerde yeşil sarmaşık
zarar ziyan hesabına oturmuş iki ortak sen yoksan da ben varım
yolun açık olsun bahar sabahı kuşlara yoldaşlık et ezanlarla
dönmek için gitmek hakiki gitmek değildir bilmelisin
ben bir masumun saçlarına dokunmanın
hayatla eş olduğunu anlayanlardanım
Tebriklerimle
çok etkilendim.
Eylül böyledir, hep yazdırır! Kutlarım Önder Bey..!
şiirde ruh önemlidir... ruhuna sağlık Önder yürek.
ben bir masumun saçlarına dokunmanın
hayatla eş olduğunu anlayanlardanım
oooy ki oyyyy şiir başka alem final başka muhteşem .usta yüreğinize sağlık