İz Bırakanlardan Hatıp’ın Mehmet Çiçek
Köyümün üst başında vardı toprak dam evi
Halim selim biriydi Hatıp’ın Mehmet dayı
Dostu kitaplarıydı incitmezdi kimseyi
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Un öğütme zamanı değirmene giderdi
Rızkının yanı sıra halka hizmet ederdi
Köylümüz ücretini tahılıyla öderdi
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Sahip olduğu ilmi babamdan aldım dermiş
Dost olmuş kitaplarla yıllarca emek vermiş
Kapısına gelene güler yüzün göstermiş
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Dara düşen insanlar kapısına gelirdi
Gelen hastalarına muska yazar verirdi
Bizimki bir sebeptir şifa Allah’tan derdi
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Bir gün köyden birisi gider şikâyet eder
Gelen hastalarından para koparıyor der
Hasta numarasıyla eve gelir polisler
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Eve gelen polisler anlatırlar derdini
Kurtar bizi bu dertten verelim der dengini
Kabul etmez üç kuruşa satmam der ilmimi
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Bu cevap karşısında şaşar kalır polisler
Kusura bakma amca şikâyet vardı derler
Hakkın helal et deyip ellerinden öperler
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
İşte böyle biriydi rahmetli Mehmet dayı
Elinin tersi ile itmiş yalan dünyayı
Dileriz Rabb’imizden kazanmıştır ukbayı
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı
Ahir ömrün sonunda tutuldu bir kansere
Bu ne illet marazmış bulunmadı bir çare
Sancılarla geçirdi yaşlılığı biçare
İlim erbaplarından Hatıp’ın Mehmet dayı