Kabus
güneşin parıltısı apansızın geçtiğinde
gecenin derinliklerine uzanan karanlığında
ve yıldızların kızıllara çalan loş şavkında
tek tek yitik
uyuku girdaplarını
aşağı doğru eğilen güz yapraklarını say
karanlık uykuya dalıyor
uyku bir kabus
bir kabus oku ve tüm ayetleri
görmek için istediğini tahmin etme
bir baba adaleti bir anne merhametiyle
yanan mehtabı sönmeden önce dinle
erken şakırdayan bir bülbülün nağmesi
uyanan ateşin valsı çok hoyratça takılırken
gitgide yeşil kızılın içinde yanarak azalırken
sayıları ve anlamları zihinlerden çıkarken
o vakit bu rüyanın tüm zahmeti boşunaydı
sessizlik uslu ve yavaşça filizlenip açılıyor
kızıl doğan yıldızın şavkında keder ağlıyor
ve martı çığlık atmadan önce
eski cevaplar buharlaşmadan evvel
şair yığınlara baktı - kendini ararken
tanıdığın isimler silinmeye yüz tutunca
kara toprağa bir dua çiz
siyah bir çelenk gibi...