Kaçıncı Siz

Bakınız;
Bu, aklınızdaki kaçıncı rüzgar?
Elinizdeki kaçıncı el,
Kalbinizdeki kaçıncı sancı,
Kaçıncı mektup, okumadan attığınız
Da, gelip gelip vuruyorsunuz kapıma?

Elverişsiz mesafelerden ötürü şiir okumayışınız.
Veya sizin okuyup da, benim duymayışım.
Ölçüsüz renklerden kaçışınızdan belki,
Üsteledikçe algılayamayışınızdan tonları.

Dinleyiniz;
Kör noktasında aklınızın
Gözünüzün en sığ mahreminde
Titrediğini elinizin aşktan ötürü.
Ruhunuzun baştan ayağa öldüğünü.
İçten dışa kahrolduğunu varlığınızın.

Bu, dilinizdeki kaçıncı yalan, söyleyiniz.
Kaçtır aynı satırın dibinde oyalanıyorsunuz?
Sesinizin kaçıncı yankısı ki bu yoruldunuz böyle.
Yazgınızın denk geldiği kaçıncı yenilgi?

Ağır külfetini bulun gayrı itiraf deminizin.
Deyin ki dilinize sıralananları, bilelim.
Susmayın ki, unutalım tereddütü.

Duyunuz artık:
Köhne mutsuzluğunuzun yalnızca inancınızı kahrettiğini,
Biliniz artık bilmezden geldiklerinizi..

Benden bu kadar!

Kasım//2014