Kadehimi Yudumlayan Hüzzam
Kadehimi yudumlarken hüzzam düşlerim,
Gece denizimle söyleşir İstanbul.
Sevdasını yakar dünümün,
Merasimi başlar göz önümün,
Dik yokuşları çıkarken bir merhaba,
Sonrası, sonrası ah...
Derken bir elveda,
Senli, sensiz
Benli, bensiz
Gitmelerin yazgısına
Kadehimi yudumlarken hüzzam düşlerim,
Gece yıldızımla söyleşir İstanbul.
Yitip gidene ağıtımın,
Acısıdır damıtamadığım,
Yürek sürgünlerin sürer geceden sabaha,
Sonrası, sonrası ah...
Derin bir avaz,
Sesli, sessiz
Sessiz, sesli
Sensizliğin isyanına...
Şubat 2011
merhaba,
bu kez, birçoğumuzun yaptığı, İstanbul şehrini betimleme denemelerine güzel ve başka bir örnekle yanıt verilmekte.
Ancak neredeyse mekân, yani duygusal zeminin neresi olduğu hiç önemli değilmişcesine; yüreğin kendisinin birebir aktardığı kurgu öne çıkıyor şiirde..
İmgelerin çapraz kurgulanmışlığı, hem özgün bir biçemin izlerini taşıyor, hem de sanki içsel sesin dışavurumunda gözlenen soyutluğun geometrisini veriyor okurlara.
şiirdeki dizge, aynı anda sesin ve duygunun çetrefil iskeletini sergiliyor görsel kurgusu ile.. bu açıdan bakıldığında; hem bir şiirin özgün oluşu ve hem de bir şairin kendi tarzını yaratışına değerli bir numune oluyor bu çalışma..
diğerleri gibi, çok sayıda şiir kusmanın aksine; az sayıdaki özümsenmiş çalışmayı, ince eleyip sık dokuyarak okurlara sunması ise, bir şair sorumluluğunun da göstergesi değil mi?
kutlarım. selamla.
"Kadehimi yudumlarken hüzzam düşlerim, Gece denizimle söyleşir İstanbul. Sevdasını yakar dünümün, Merasimi başlar göz önümün, Dik yokuşları çıkarken bir merhaba,
Sonrası, sonrası ah..."
derin bir ah..
sessiz sözsüz..
Kutlarım Zümrüt Hanım..
Gerçek bir yürek sesi olmuş..
hüzün
hüzzam
hazan,
veda şarkısı çalıyor 9 .peronda...
güzel şiirdi
sevgiyle kalın...
Hayat denen armağan...
Hüzün mü hep? Hüzzam mı ? İsyan mı?''
Çırpınır insan neden diye bazenlere... Bu şiir gibi... Kalem öyle bir değiyor ki yüreğe...Kutlarım saygımla