Kaderin Paslı Çizgileri
Ellerimde paslanmış çizgiler
Acının boynunda kırmızı bir gül
Gözyaşının yakılmışlığı da var
Yaralar kabuklarını hep mi kendisi bağlar
Tükürürsen yokuş aşağı, boğulursun
Balkondan bir rüzgar eser
Balkan'dan gibi titretir içini
Bakarsın saat sabahın beşi
Söndüren yok ki, yanıyor acının ateşi
Sonsuz bir ışık ardında melekler
Akrep ve yelkovanın yanında heceler
Geceler hep güz
Güneş doğmayan günlerimi
Gel bir de sen üz
Ne fayda, bu kadar üşüsem de
Sokaklarda kaldırım taşları hep var olacak
Rüzgar bazılarına bir kere değer
Beni her gün yakacak
Küldendir bazılarının kaderleri
Elinde yosun tutmuşsa yılların çizgileri
Yutarsın varoluşuna bedel tüm kederleri
Ben kanarım da
Bu kadar yolda yağmur varken
Kanım karışır sokaklara
Yanarım
Ah be
Ben güneşi ağlarım da
Yine karaları bağlarım...