Kadife Bir Yıldızın Gölgesinde
Uçur beni
Yemyeşil bir inzivaya
Sırtımızda
Bir düş boyu yetecek çiy taneleri
O yapraklarımızın
Tertemiz mucizelerine adak
Beni dik
Kendine
Suyunla
Dudağından akan toprakla
Beni soy
Yağmurundan utanmayan
Çıplak kalmış bir bulut gibi
Beni uyut
Hüznümün yedi kulaç derininde
Gözlerime bembeyaz ninniler okurken
Bana gümüşten bir huzur ör
Kıyamete kadar bir yol gibi
Yorgunluğumu emsin sevinçlerim
Dilime senli bir zaman koy
Her tavan arama saklandığımda
Oynayıp öpebileceğim narince
Cam seni keserse
Bende kırılır
Susmuşluğun seni yaralarsa
Bende çukurlaşır
Bana bir anlam ver
Saçları yanakları sana benzeyen
Dilim üşüdüğünde
Boşluğumu ısıtacak
Yıldızlardan daha büyük ağzım yok ki
Daha parlak çığlık atabileyim
Bana bir cümle ver
Her açlığımızda
Ortasından ikiye bölüp
Anılarımıza pay edebileceğimiz...
Ne olur
Bana bir rüyanı ver
Ve kilidini içimde unut
Ve Söz
Hiçbir kabusa bahsetmeyeceğim
Sırf sen üşüyorsun diye
Bu şiiri yakmak zorunda kaldığımı
Kadife bir yıldızın gölgesinde
mırıl mırıl düşlenirken...
Zeka Hawking'e münhasır değil / Ne de Rahmetli Einstein'a / Zeka atomu parçalar gerekirse / Gerekirse şiire damga vurur / Zeka coşturur..........
İnanın yazacak bir kelime bulamıyorum şair
duygunun çağlama sesi kulaklarımda çınlarken👑👑👑👑
kaleminize ve yüreğinize saygımlaud83eudd20