Kadın
şimdi sarhoş nefesimde boğuyorum
çocuk kahkahalarımı
ve sen kadın
bana şah damarımdan da yakın
uzun uzun öldürüyorum
konuşamadıklarımı içimde
sana lal kelimelerimin her bir harfinde
sonbahar sarısı
toprak kokusu
yağmur ertesi
sonra dönüp bakıyorum içime
kırlangıç fırtınası
yüzüme kaynamakta bu yalnızlık maskesi
tutup yırtsam diyorum
şah damarımdan
kağıt kesiği gönlüm acıyor
korkuyorum artık
ağlayamamaktan
ve sen kadın,
dudağının kenarında bir ince tebessüm
güvercin beyazı teninde
adını koyamadığım kokun
gidiyorum herşeyinle
ben artık yokum.