Kadınca Öyle Bir Özlersin ki
ayrılmak...
kapıyı çekip gitmekten ibaret en nihayetinde...
ama kadınca suskunluklar yaşarsın bak sonra,
ve çocukça öksüzlükler yaşarsın
o ıslanan yastığının baş ucunda
sessiz ağlamaklı gecelerin her sabahına uyandığında...
ve kadınca öyle bir özlersin ki beni...
ayrılmak...
kapıyı çekip gitmekten ibaret en nihayetinde...
ama kadınca bir merak düşünce içine
bugün ne giydiğimi merak edersin,
ve yalnız başıma aldığım bir kazağın
gömleğime yakışıp yakışmadığını
ve şöyle bir karşına alıp iyice beni süzerek
çok yakıştı bile diyemeyeceğin
sensiz yaptığım o ilk alışverişin
acısını yaşarsın
o gardırobunun kapağını her açtığında...
ve kadınca öyle bir özlersin ki beni...
küllerim dökülmez bak hiç sehpaya
ve içeriye kötü bir koku sinmez şu cigaramdan
ve tüllerin sararmaz asla günlerce
bir sebep bile bulamazsın;
ikide bir yıkamaya
ve her kış gününde
pencerelerini mecburen açmaya...
ve kadınca öyle bir özlersin ki beni...
ayrılmak
kapıyı çekip gitmekten ibaret en nihayetinde...
ama saçlarını her yaptırıp geldiğinde
kimsecikler fark etmez seni...
ve hani her boyattığında
ve uçlarından hafifçe aldırdığında
hani o arasına attırdığın
ve ismini hep unuttuğum o şeyi
fark etmeyişlerimi bile ararsın
ve ben gidince
saçlarınla sık sık oynarsın bak sonra
ve kadınca öyle bir özlersin ki beni...
hiç bozulmamış bir evi bulursun
her akşam iş dönüşlerinde...
ve mutfakta tek bir bulaşık bile
ve oturma odanda
tek bir örtü bile bulamazsın dağınık...
çoraplarımı toplamazsın öyle sağdan soldan
ve savrulmuş pijamalarımı bulamazsın katlamaya
söylenmezsin artık kimseye...
ve yemeklerinin tuzuna bakacak
benim kadar isteksiz kimse de bulamazsın
ve tahta kaşığın elinde
öylece kala kalırsın ...
ayrılmak
kapıyı çekip gitmekten ibaret en nihayetinde...
ama senede bir gün de olsa
ceketimin içine sakladığım
o kırmızı gülü aniden sana veren ben değil miydim...
belki hatırlamazsın ama
hani bir defasında
sana sürpriz yapıp
yemekleri bile yapan ben değil miydim ...
sen bulaşıkları yıkarken
hep durulayan ve kurulayan ben değil miydim...
ve hatta
sobayı yakan
külü boşaltan
ben değil miydim...
bak gidersem
o kadar çocukça öksüzlükler yaşarım ki
ve o kadar yalnız kalırım ki
vallahi dayanamazsın
kadınca öyle bir özlersin ki beni...