kadınım ben
dünyaya neşeyi getiren,
neşeyle şenle gelen,
heyhat
kasvetin ağırlığı
omuzlarına yüklenen
ve
diri diri topraklara gömülen...
derdine düşülen,
özlenen
özlenen
özlenen
kadınım ben.
unutulan
ve bir türlü hatırlanamayan,
hatırlamakla ilgili bir şeyler yapılamayan!
susan,
susturulan,
oraya buraya tutturulan,
asırlardır kan kusturulan
kadınım ben.
sırtında sopa
karnında sıpa,
süpürge saç,
el hamur,
dırdır vırvır
yüreğindeki sızıdır.
vur, kır, savur!
harca kolayca!
kalça salça
da caba!
bakışı
ninelerin dantelli mendilinden,
dedelerin köstekli saatinden,
çift dolunaylı gökyüzünden,
günlerin çok öncesinden
gelen
giden
kalan
tutan
tutulan,
saran sarmalayan
kadınım ben.
nefesi
beşiğin tellalın ötesinden,
mekanın berisinden,
havanın, suyun,
ateş ve toprağın sahibinden,
ve
geceden
bahşedilen...
aşk ile var edilen,
baş döndüren,
kin söndüren,
kalbi
yüreği
gönlü
sevdayı
ateşi
ocağı
tüttüren,
peşinde ömürler tüketilen,
bakıp da bir türlü görülemeyen
kadınım ben.
~ayça özbay~
👏👏👏🌹🌹🌹