Kadınlar Meclisi ve Şair
belki şair aforizmaları yanı sıra
en çok güzel ve doğal kadınları severdi
ve tabiki de fermente cennet meyvelerini
bu ayyaş şair bir gün apansızın
aşık olmaya karar verdi ve bir tek tanrıça’ya tapmaya
lakin birkaç kadını sevdiği için
belki de sadece tertemiz saflıkla
ve o birkaç kadın da onu arzuyla sevdiği için
onların gözünde kafir görünmektense
kör ve topal bir cahil olmayı kabul etti….
artık suskundu hiçbir şey bilmek istemedi
her şeyi unuttu herkesi umursamadı içtenlikle
hafifçe eğilen nar bahçelerinde konaklarken
dikkatle izledi zerre zerre ışıldayan güneşleri
ve gülümseyerek mürekkeple yazdı toprağa ayetlerini
öyle yazdı ki tam vahi tadında,, tanrı affetsin
böylece yeniden yükseldi küllerinden anka kanatlarında
herkes gibi ölmüştü o da veya yeniden doğmuştu ‘’haşa’’
gene seslendi buğulu bir ritimle siz gözümde artık bir hiçsiniz
tüm tapınaklarını yıkıyorum!
tanrısal bir saygı bekleyen kadınlara
ve tanrıça gibi arzulanmak isteyen kadınlara….
….sonra dedi ki gerçekten mi sevdiniz kör ve topal cahil şairi
ama hiç bir cevap düşmedi sahte gözlerden
ve şişme dudaklardan….
kadınlar meclisi toplanmıştı demokratik despotlukla
kafir bir şair olarak kendisini savunmasını istediler
o ise tek bir harikulade kadına aşık olmak istemişti
ve çağın genel yasalarına uymadığını söylediler inatla
efsanelerle örülmüş kilimlere sarıp boğundu fermanları
bir tek her şeyi tepeden izleyen aşk tanrıçası sinirlenmişti bu olaya
kadınlar onu da umursamamış alaycı bir tavırla zira inançsızlar
tümden aşka ve vefaya
ve şairi çağın kafiri ilan ettiler hep bir ağızdan küfürler kusarak….
lakin şair bir tek tanrıçaya inanmak ve tapmak istedi
kadınlar meclisi eğer bizi de sevmezsen bize tapmazsan
bizi aptal ilan etmiş olursun büsbütün dediler telaş içinde
karanlığa ve çöllerin susuzluğuna sürgün ederiz seni dediler
ama şair suskundu ….
ve fermana yeterli bir neden aramaktansa inkarcı ve asi buldukları şairi
çarmıha gerdiler kahkahalar eşliğinde ve amenna diye haykırdılar….