Kadırga
Süzülüyor koca kadırga
Âheste bir kara gölgedir
Semâdaki temâşânın hâlesi
Küpeştesinde fânî bir hevestir
Fî târihinden kalma kürekçilerin
Patlamış avuçlarından dökülüyor
Bin sızı, bin keder
Gözleri boşluktadır nicedir
Mâzilerini unutmuşlar çoktan
Mâzisizlikten hepsi derbeder
Yıllardır bir aksak ritim peşinde
Kalmamış kalplerinde umuttan eser
Gecenin deryâsında süzülüyor
Koca kara kadırga
Yelkenleri fora
En ufak melteme aç
Bir canavar ağzı gibi
Topluyorlar kısmetlerini
Dümen tutuyor kaptan
Kaptan kadırgaya sultan
Kaptan kadırgaya esir
Ömrü üç otuzluk akçe etmiyor
Ömrü bir yalnız nehir
Deryâ ile savaşır, deryâ ile sevişir
Fiyakalı hikâyelerle doludur kaptan
Ne gâm ki bulamamış hiç âb-ı revân
Uçsuz bucaksız su çölünde
Süzülüyor kara kadırga
Bir martı gözler
Veyâ bir kara karga
Bu da onun payına düşen ezâdır
Aramakla geçer sonsuz zaman
Bu su çölünde topraktan bir vaha
Tımar edilmiş beygirler gibi
Parlıyor çıplak başı levendlerin
Bedenlerinde ölümün haritaları
İnce ince, dilim dilim nakşıdır
Yüreklerine değememiş bıçakların
Hayâllere âşık, hayâletleri özler
Piştovları suskun belki ama
Rûhlarında bitmez sebepsiz cenkler
İki mâvinin arasında
Bir şeytan tüyü misâli süzülüyor kadırga
Kendi ninnisini uydurmuş
Halatlarının gıcırtısından
Hiç başka nağme duymamış
Yalnız ve lâl dünyasından
tebriklerimle