Kafes, Kuş Ve Kadın
ayrılıkların tarihini yazmada kalemi vermez er kişi
gün gelip yerle bir olunca bir aşkın saltanatı
askere nişangahtır, taamdır cellada kadın
vurmuşlar kadını göğsünden...
kırılmış yüreğindeki kafes
konmuş bir kavağa anlatır kuş
yoktu kuş dilini bir bilen
kadının kafesi çelik çevrili
koluna sevdadan zincir gerili
cesareti korkutan esaret
kırdı kaç kez yüreğinin belini
acısını duymazdı bir bacı
kırılmaz ki kör olasıca zincir
denizden derinken sancı
çıkartıldı taş duvarlı avluya
göze bağlanan mendil apaktı
içinden sıcak bin nehir aktı
dağıldı başındaki mor oya
düşerken sıyrıldı ak mendil
baktığı son ışıkta
aşktı kanayan ve kanatan
'Elifi noktalandı
Dertleri çokçalandı'
yüreği dağılan kuşun
ve kadının büküktü boynu
duvarda bir kızıl gül görsem
dalında bir kuş
kadındı gülün adı
ikisi de ağlıyor çağ çağ :
yürekteki kafese kuş
kanayan yüreğine kadın
aşk ki çıkılmayan tek yokuş
delik deşik heybesine alınca imgenin
dağıldı şiirin uyağı
bir gülde açmaktı
sonsuz coğrafyasına dünyanın
sözcükler ılık dökülür
ince bir yağmur dizelerdi üstüne
destanlar açar dilden dile Arzu
Eliflenip Şirin- Leyla geceler
ağlardı bu yüzden
kadınların ve kuşların gül hikayesine
Bir kadının yüreğinde duyması gerekti bu şiiri ,yüreğiyle sesini birleştirip okuması gerekti. Teşekkürler Hazal Hanım. Şiire ruh kattığın için teşekkürler.
Hayata attığımız her adım bir öykünün dizesi olur. Yürüdükçe, kendi dağımızı tırmandıkça ve kendi sularımızı kulaçladıkça kahramanları oluruz oluşan bir öykünün. Evet... Gün olur hücreler ölür Gün olur yaşam kendine çekilir Gün olur hayat ters akan bir nehir olur Gün döner ve yaşamak bir vedanın sözleri olur. İncitilmemiş hiçbir günah bir bedenin telinden geçerek sahibini bulmamıştır. Tılsımlı fısıltıların düş artıklarıyla beslenen kuşların yorgun ayakları gökyüzünde bunun için kanamıştır. Sezgilerle dağılan bir sesin etrafına bunun için gece üşüşür, her düşünüş bunun için sessizliği kucaklamıştır. Ahraz bir ömür süreriz yine de gönlümüzün yasak mabedinde, öpüşlerimizdeki mor sözcükler aşka dokunmadıkça hep kanamıştır... Tebriklerim yüreğimden...
aşktı kanayan ve kanatan ...
aşk ki çıkılmayan tek yokuş...
bu iki mısrada şiirin gücünü,etkisini ve anlatmak istediği mesajı göstermek ustalık işi...varolun ağabey...
Her kadını vuran bir düş vardı katran karası bir dilimde.Yazgılar kadında karanın resmiydi bilinmez bir zamandan çıkar da gelir kurşun yaralı bir mevsim.Her kadın ölür ölümün tam ortasında...
👍Bir gün baştan aşağı tüm şiirlerini tekrar okumalıyım dosttum.Öğrenecek çok şey var daha.Şu matematik mantığı....Neyse uzayda ne olup bittiğinin kaçta kaçını biliyorsun desene.Kutlamaktan başka ne sözüm olabilir ki...
ayrılıkların tarihini yazmada kalemi vermez er kişi gün gelip yerle bir olunca bir aşkın saltanatı askere nişangahtır, taamdır cellada kadın
Her bir dizesi ayrı bir güzeldi, incelikliydi. Çok beğendim.