Kâinatın Dilinde
Kendini nazarlıyor aynalarda gözlerim
Söndükçe can evimde alevlenir közlerim
Zulüm yalın ayakla harbe geliyor harbe
Düşündükçe üstüme yıkılıyor gök kubbe.
Gökyüzünde bir bulut güneşi göğüslüyor
Gece ayın yüzünü ak yıldızlar süslüyor.
Cennetten uzatılan en görkemli dal benim
Cehennemin ipinde takılı mandal benim.
Heyhat gözler mi kördür yoksa camlar mı kirli
Topraktan yaratılan insan neden kibirli
Sonunu bilmez gibi gaflete düşer beşer
İyilik tohumunu kökten kuruturken şer
Gelip geçen ömrümün eyvah yarısı ziyan
Beynimizin üstünde oyun oynarken şeytan
Haksızlık otağına bilmem ki nasıl erdik
Aslında biz hepimiz aşk yolunda neferdik.
Yaz ömür günlüğüne şu açan çiçeği yaz
Bak ezelden ebede açılan perde beyaz!
Kara bulutlar bir bir çekilirken sahneden
Bembeyaz bir ay doğdu asırlarca öteden
Yaksa sevda ateşi aşkla örülü bend' im
Nefs ile savaşımı gören sen duyan bendim
Duam vardır hem kalkan hem de silahımdır o
Duam vardır sinemde yeşeren ahımdır o.
O gizli yüz sırrıyla gösterince kendini
Hiç şüphesiz bir aşkla kabullendik derdini
Senin olduğun her yer bilirim benim yurdum
Muhabbet dergâhında aşk ile seyre durdum
Zalimin karşısında mazluma kalkandı o
Boynu bükük yetime candan öte candı o
Merhamet sokağında gezerken adım adım
Ey sevgili yolunda yürümektir muradım.
23 Haziran 2017