Kaktüs






günün kızıl saçlarıyla sallanır karanlık
koynunda güneşli baharlar
saklar kördüğüm bakışlarımı
sessizce dokunduğum bir bilmeceden
ay vurur tenime
yüzümde yaralanırım
yosun tutmuş geceler avuçlarımda
yalnızlığın tadı






başları dışarıya bakan giz pencereler
sözlerimi bırak
bir şiir genişliğinde koşarken at çıngırakları
uykularımdan boşalsın
damarlarımda ıslanan hüzün
dalgalarında küçücük
kanatlarım





mısralarımda ovalanan boşluğun
sonsuz çiçekleri
rüzgar duvarların tozunu silkelerken
insandan insana çoğalırken sağanak doğumlar
öldü ruhumda şekillenen düşler
kamburdan bir meleğin
uçurumlarında soluyorum
ve içimde dağlanan sırla
bir akşamüstüne kaktüs açıyorum
tersyüz sokaklarımda
toprağın gürültüsünü içer sular
büyük saksılara yerleşir ıslıklar
yüreğimin ucunda
bir mum’un öpüşüne ince parmaklarımla
dalgalanırım..






takvime sığındığım sığınaklarda
mühürlü hallerim
cennet yaşlanıyor ağıtında
sürgününe boy veren özlemlerim
sertleşen gecede
ay siliyor camları
ellerim kirlenmesin diye
gözlerimi kapatanlara...





kentin ceplerine biriken adamların oyuncaklarında
unutamıyorum parçalarımı
ah bu başıma gelenleri
dilinde çoğaltanlar
neden sesimi düşür müyorsunuz duvarlarınızdan
çorak toprakların tomurcuğuyla büyüyen
ne varsa
mavi bir çocuk olsun gözlerime

şehir bana yüklenme
kolundan vurulur şiir



......

06 Şubat 2022 355 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 2 yıl önce

    hep güzelsinn şiir

  • 2 yıl önce

    Muazzam olmuş