Kalabalık Masa
Aldım çayımı oturdum sandalyeme
Birbirinin kopyası olan bir günün daha
Gelmiştik akşamına
İçimdeki ile konuşurken buldum kendimi
Dışarıda yeterince dinleyen insan olmayınca
Birisini oluşturmuştum içimde bir yerde
İyiydi, hoştu ama biraz mükemmelliyetçiydi sadece
Her şey çok güzel olsun isterdi
Tabii haberi yoktu dış dünyada her şeyin
Boktan olması gerektiğini şart koşan
Fizik kurallarından
Çalışma masama baktım
Üzerinde onca şey ama yine de ayakta
Peki ya ben, niye ilk yumrukta
Koşuyorum hemen havluya
Kitaplar, kalemler, kağıtlar onca şey var masada
Üstündeki yüklere rağmen
Ne bir Off çekti ne bir gün yoruldu
Ben de böyle olsam ne rahat olurdu
Sarı lacivert kaşkolum var masamda
Uğrunda ömrümü harcadığım renkler
Her şeye rağmen sevmek
Bu olsa gerek
Yolun sonunda bir yere varmasamda
Peşinden gözü kapalı gitmek
Bile bile ladesler var masamda
Sonucunu bilmeme rağmen girdiğim
Ve bile bile kaybettiğim
Kazanacağıma inandığımdan değil her başlangıç
Sanırım ben kaybetmeyi seviyorum
Çerçevelenmiş bir “Başarısızlık” yazısı var masamda
Beyaz fontun üstüne siyah bir yazı
Her okuyuşumda yerim bağrıma ayazı
İç sesimle giriştiğim her kavga
Tek kelimeyle bağlar çıkmazı
Sorgusuz sualsiz inanmışlıklarım var masamda
İnanmak demiştiler en kolayı
O kadar çok kandırıldım ki
Ne kapatır güvensizlik denen bu yarayı
Bir ton hayal kırıklığı var masamda
Gerçekleşmemiş onca tasarı
Bıraktım artık derdi tasayı
Tek bir soru var artık kafamda
Nasıl temizleyeceğim ben bu masayı
Sana aldığım çiçekler var masamda
“Gelecekten Beklentilerim” yazan kağıdın üstünde
Eğer ben ve çiçekler
Senin yanın haricinde bir yerde olacaksak
Bu hayatın geri kalanını olur yaşamasamda
Ey bu masanın kurulma sebebi kadın
Deniyorum, kendime çekidüzen vermeyi
Bekliyorum, bir gün beni sevmeni
Diliyorum, o mavi gözlerin içinde ölmeyi
Biliyorum, hiçbir şey sağlamayacak beni görmeni
Ama işte umut etmeyen insan ölür ve
Eğer ölürsem nasıl seveceğim ben seni
Edebiyatla'ya hoş geldiniz Hasan nice paylaşımlarınıza