Kalabalıklar

Oltaya gelir oluşla balık
Fikiri, akıl ermezle, alık
Kendisi gibi olmazla çalık
Pek bir işe yaramazından
Düzenli olmayışlarından kalabalık

Kalabalık sürükler
Hem de korkunç sürükler
Bazen de mübarek

Etki, kalabalık olur sürükler
Kalabalığı içinizde
Evirir çevirirsiniz
O an bir duyuşla
Yalnızlığınıza batarsınız
Hayali serapla yatarsınız
Kendinizden bıkar
Üç buçuklarınız korkuyla sıkar
Pişmanlığımızı getirir de, sürürler

Sadece sürükler
Yarlar da, sürükler
Bereler de, sürükler
Sürükler de, sürükler
Başkaca da iflah olmaz

Yığın kalabalığı
Şekil kalabalığı
Tekil kalabalığı
Kalabalık olur da sürükler
Şükür der, sürükler
Tükür der, sürükler
İsmini tarifle müsemma
Yol da bilmezler hani
Sürükleyiş eğimi ile kani
Bilirlerse gelecekle fani
Basar sürükler
Asar sürükler
Taşar sürükler

Hani tikelleri de hiç olmaz ki
Renkçe tondan gidişle solmazlar ki
Çoksa olana derler ki müphem
Tövbe estağfurullah derler de
Şaşkınlığa akıl kor da der, şüphem
Takılır gelir, düşer gelir
Coşar sürükler
Koşar sürükler

Sanki kalabalık için varlar
Kalabalıkta yoksalar, iççe darlar
Şeytanları da kalabalık
Melekleri de...
Gamları da, zamları da kalabalıktır
Kalabalıkla uçarlar
Kalabalıkla duçarlar
Kalabalıklar ormanda tarz
Ve kalabalıklar
Melanetle
Ve bazen mübarek oluşla farz

10.10.2010

Çalık: çarpık, eğri; kendi renginden olmayan. /verev kesilmiş; yan yan giden. /doğal olmaktan uzaklaşmış; yüzünde çıban ya da yara yeri olan./ soğanı yenir, çiğdemsi bir bitki türü