Kalakaldım
Yalnızlığın iç sesinde
Bir kuşun kanadında
Ya da göğüs kafesinde
Öylesine kalakaldım
Düğüm gibi boğazda
Tıpkı Araf gibi ahirette
Aynada, yalancı silüette
Öylece kalakaldım
Hayal misali akılda
Yara gibi gönülde
Unutulmuş bir satırda
Böylesine kalakaldım
Atıldım bir sarp dağa
Çiy misali yaprağa
Cemre olup toprağa
Düştüm, kalakaldım
Ezan misali kulakta
Tebessüm olup suratta
Hayat denilen durakta
Durdum, kalakaldım
Daha yolun başında
Yorgunum 21 yaşında
Mutluluğun peşinde
Koştum, kalakaldım
Bindim sevda salına
Tutundum aşk dalına
Gidişini salına salına
İzledim, bakakaldım