Kalb-i Mescid
Sigaradan bir minaresi var şu kalb-i mescidin
Yanarsa ne farkı kalır zevkli zevksizin
Seccadesi bir olurda
Duası aynı olmaz dertli dertsizin
Ya başın
Ya gözün
Ya ayağın olmaz fazla
Öyle ise olmayanla kıyasla
Kıyasla ki
Gerçek gibi görünen bu mecazlar
Ruhunda dağ olurda, sen görmezsin
Kalb-i mescidin bir hikayesi vardır
Cennet kapısında durmuş yüce bir handır
Orda seni karşılayan ne güzel bir candır
Ona elini vermeyen cennete yalnız girer
Ona elini veren sanki haziresindedir Ashab-ı Kiramın
Selam almakla gönlünü ihya eder
Kapanır gözleri yüreği seyreder...
Ya nefs-i zillet
Ya fakr-u zaruret
Ya aşk-ı hıyanet olursa fazla
İmtiyaz kılıcını kuşan rahatla
Rahatla ki
Kolay gibi geçilen bu cihatlar
Huzurdan geri dönerde, sen görmezsin
Kalb-i mescidin yolu beyandır
Yola düşen revandır
Yola bakansa ayandır...
Uyandır öyle ise
Gözünün önünden geçeni
Geri çevirme hiç el vereni
Allah için sev seveni
Sev ki affına mazhar olasın...
tşkler
yaradılanı sevmek yaradandan ötürü ve herşeyde yaradanı bulmak aşkına sev demiş şair iyi de etmiş
zira tüm güzellikler sevgide bulunmaz mı
tebriklerimle