Kalbin Limanına Aşkın Gemisi

Baharın çiçekleri tomurcuklanmaya başladığı o ilk an,
Doğar aşkın başlangıç dakikalarındaki bedeninin sarmaşık halleri.
Umuda yelken açan gemiler gibi
Sevda denizinin dört bir yanını fethedebilmek için
Keskin kılıçlar yerine mürekkep kokulu tüy kalemler görünür o an
Sevdanın en delisini yazabilmek için okyanuslara.
Rüzgarlar çağırılır evrenin her bir köşesinden,
Semada duran arşın melekleri taşır kanatlarında
Huzurun serin esintiler içerisinde kalan o saf mutluluğu.
Aşkın en duru hali en umut dolu başlangıcının safhasından
Vazgeçilmezliğe doğru yelkenler açılır bir anda
Karanlık ve sislerden uzak limanlardan;
Mavinin, pembenin, beyazın olduğu limanlara.
Kalbin sakince titreştiği saniyeler içerisinde umut olabilmek için,
Ruhun tanrının ellerinden akabildiği gibi
Cana can katabilmek için yanaşır limana usulca;
Seslenir işte o an bir nida "Seni Seviyorum" melodisinde yaklaşır
Sevdiğine ait olan kalbinin limanına.

Ve bir masal başlar büyülü sesler eşliğindeki melodilerin arasında
Yazılan hikayenin sonu olmayan mutlu sonlar ile değil
Mutlu sonsuzluk ile bir başlayıp bin devam eden.
Ellerin semada buluşup meleklerin kanatlarında yeşerttiği
Binbir renkte güllerin, papatyaların, menekşelerin şahitliğinde,
Bir aşkın doğuşuna şahit kılınır tüm eşsiz güzellikte olan
Efsunların birlikteliğinde.

Kader yazılmış çizilmiş,
Evrenin bir köşesinde saklı duruyorken
Yaşam ile bedenlenmiş artık aşkın her vücut hali.
Asırların beklediği kehanet gibi,
Kehanetteki kurtarıcılar gibi çıka gelmiştir artık
Beklenen ve beklenilen kahramanlar.
Dua ile kimi de duanın da üstünde bir ibadet ile çağırılmış
Aşkın muhafızları olan her duygu tarafından,
Ve vakit gelmiştir
Beklenen gemi yanaşmıştır limana.
İncinin beyazlığı gibi
Bulutların paklığı gibi
Güneşin ışıltısı gibi doğmuştur aşk
Tıpkı burak atı gibi.
Riyakarlıkları yıkmak için,
Sahte olan her ne varsa yakmak için,
Beklenilen aşk gelmiştir
Kalbin boş olan
Altından yapılan tahtın üzerine oturmak için.