Kalbiyıkan Sarnıcı
/bir s/us
hiç bu denli
kırmızı
olmamıştı/
ah bayım!
dudak kıvrımlarımızın aryasında
dans etsek diyorum göğe karşı
hani bulutlara yüz sürsek
yağmur yağdırsa gülüşlerimiz
bir nehir taşsa gözlerimizden
depremler yaratsa tenimiz
ölmeden/ öldürmeden
kırmızı gülüşlerinden idam edilse
kızıl saçlı bir kadın...
ürpersen k/an izlerinden
şimdi sen tüm bunlara
'ütopya' dersin
hadi baştan alalım
kırmızı dudaklı kadınlardan korkmalısın,
doğrudur
sen hiç çatlak bardaktan su içtin mi
kan/a kan/a
yara bere acı sancı ağrı sızı
demeden öyle cesur
hani güneşi tutmak gibi ateşten korkmadan
hani eksi yetmiş derecede buzda yatmak gibi
hani yüreğe mührü vurmak gibi
ben tuttum
ben yattım
ben vurdum
bu yüzden ellerim yanık
bakışlarım donuk
yüreğim esir
kırmızı dudaklı kadınlardan korkmalısın bayım!
onlar gülüşlerini
kan içerek parlatır
oysa
'bir şiir böyle yazılmaz Nalan'
dediğin o akşam vakti
seslerin boykotunda taşlandım
şiirlerimin gövdesi ezildi
imgelerimin buklesi çözüldü
sessiz harflerim konuştu
sekiz/izlerim ç/ağladı
şairliğimin elleri kanadı
gözlerin 'kalbiyıkan sarnıcı'ydı
yankılandı mu duvarlarında
ruhumdaki Medusa çığlığı?
Ocak/ 2015
Bu günün güzel şiirlerinden biri dol dolu mısralar yürekten tebrikler Seda hanıma...👍🤐👍
Yine harika bi siir guzelcem. Kutladim👑😙
Oysa şiir böyle yazılırdı Nalan/Ve hep böyle yazıldı............