Kaldırımların Andırma Kuvveti
Aldanmayın bu şehrin masumiyet timsali kaldırımlarına,
Onların ıslaklığına...
Mezardır onlar, en az bir gözyaşına...
İnsafsızdırlar! Dikte ederler sürekli anılarını, aldırmadan yalnızlığına.
Suç bilirler başının eğikliğini!
Ve tökezleyişin yetmezmiş gibi çelme olurlar ayaklarına.
Bu yüzden ilerlemek ne mümkündür yarınlara, yarınlarınıza; Yarımsızlığınızla...
Biçtiğin her mutluluğu, çul kıvamına getirip kefen ederler bedenine.
Sesin soluğunda müebbet yer, gıkın çıkmaz rehber oldukları çıkmaz sokaklarda.
Dününe yol olacak o ıssız sokaklarda...
İşte bu yüzden dönüşün mümkün değildir bu gününe, yarınlarına; Yarımsızlığında.
Devrikliğine tereddütsüz ek olurlar, yağma olurlar zamanla satırlarına.
Kelimelerini kamçılarlar ulu orta, sessiz feryatlarının duyulmazlığında.
Dilinse sus mahkûmudur dağarcığında.
Azadı mümkün değildir sayıklamalarınınsa, tanık arayışında.
Geç kalmışlığının ertesini tattırırlar, pişmanlığın yer edinirken dimağında,
Bir bit'in müptelası olmuş damağına.
Merhem bilip tadından geçmemekte aptallığının kanıt merciidir adeta.
Düşlerini ağaya kaldıracakken ahretlik sorgu olurlar, intiharın aksak aksanıyla.
Beli kırılmayı bekleyen iki çift lafın dökülmeyişinden cesaretle,
Yıldızların, ayın, gecenin zifirine küskünlüğünde...
Acılarını yudumlamanı tavsiye ederler, bir hizaya getirerek parmaklarını.
Fonda tekerrür ettirirler:
Bozuk plak gibi anılarını,
Yetimliğinin; yarımına özleminde, Ayrılığın koynuna terk ettirilen körpe Aşk'ını.
Fark edince
Kaldırımların yüzsün bakışlarının altında yatan gözyaşlarını...
Kaldırımların andırma kuvvetini...
..çıkarsamam anladığım..gözyaşları içinde yüzüyordu geçmişin kaldırımları hatırlatma gücünü betimliyordu simge kaldırımlar..teşekkürler gökhan..tebrikler...