Kalemim
Dertlilerin dertlerini anlattı
Bazen dinleyendi bazen dinletti
Sesleriyle yeri göğü inletti
Bu dünyaya doğan aydı kalemim
Döndü durdu feleğinin çarkında
İyinin kötünün oldu farkında
Kimseyi götürüp oyun parkında
Sanmayın oynatıp baydı kalemim
Devamlı haklının yanında oldu
Damarında akan kanında oldu
Diyarbakır, Maraş, Van'ında oldu
Diyemem ki birgün caydı kalemim
Yüzünü güldürdü bütün mahzunun
Ahını almadı daha bir kulun
Evlerine konuk olup yoksulun
İçini ısıtan çaydı kalemim
Bazen toprak oldu bazen taş oldu
Bazen de gözlerden akan yaş oldu
Bazen ayakları tutan baş oldu
Çatlamamış sağlam faydı kalemim
Şimdi doruklara çıkıp yaşıyor
Yokuşları tavşan gibi aşıyor
Mavi mürekkepler döküp coşuyor
Bir zamanlar yeni taydı kalemim
İt oğlu itlere çattı kaşını
Başına fırlatıp vurdu taşını
Daima dik tuttu eğmez başını
A'dan z'ye sövüp saydı kalemim
Senaryolar yazıp pusu kurdular
Sağından solundan darbe vurdular
Mert görünenler de namert durdular
Biraz sendeledi kaydı kalemim
Kötüye engeldi biliyorlardı
Oyun bozulmasın diliyorlardı
Kınından çıkınca hedefe vardı
Oklarını atan yaydı kalemim
Daha yapılacak çok işimiz var
Kırıp dökülecek çok dişimiz var
Baki kalacağız bir düşümüz var
Görev bizi bekler haydı kalemim