Kalır mı İtibar Köprüsü

Senin de geçecek baharın yazın
Ardına kara kış takılsın hele
Aynalara küskün bakacak yüzün
Yaşadığın yıllar çekilsin hele

Zaman nerde kopar asla bilinmez
Çok ya da az diye misal alınmaz
Yeminli noterli olsan kalınmaz
O nazik bedenin bükülsün hele

Esen yelden korkar kuytu ararsın
Ağustos ayında bile donarsın
Çar çaput demeden tene sararsın
Boz bulutla yağmur sökünsün hele

Dost olduğun yıllar düşmanın olur
Sanma ki ağzında lokmalar durur
Yediğin içtiğin midene vurur
Dert keder tohumu ekilsin hele

Gam kasavet hüzün başta derinir
Yakın yollar bile ırak görünür
Kaşın altındaki kirpik erinir
Dizlerin üstüne çökülsün hele

Eşini dostunu ara bulasın
Bulsan dahi sanma makbul olasın
Hiç demezler 'otur şurda kalasın'
İtibar köprüsü yıkılsın hele

Gözlerin içine başka bakılır
Yükün ağırlaşır çabuk bıkılır
Adın unutulur moruk takılır
Hatır gemilerin yakılsın hele

Aldığın nefeste bulunur hata
Kimin umurundasın olsan da ata
Daha yol gider mi buradan öte
Oğlun kızın senden yakınsın hele

Hal hatır soranlar boşa mı sorar
Baykuşlar konacak mirası arar
Eşin bile sanma kendini yorar
İhtiyaç kurşunu sıkılsın hele

Gündüzler imansız geceler cellât
Bırakmaz alasın uykuyla murad
Hesabı ortada dolmuştur miat
Ömür posasına dökülsün hele

Şu yalan dünyadan geçtin geçeli
Yaşlılık bâdesi içtin içeli
Düşer mi yakandan ecelin eli
Dilin damağından çekilsin hele

Özay'da alacak bir gün keşiği
Atlayıp geçecek o gün eşiği
Toprakla kundaklar ölüm beşiği
Rehbersiz menzile çıkılsın hele