Kalk Gidelim Yâr Bağina
Kalk gidelim yâr bağına gazele,
Duydum ki gülleri perişân olmuş.
Gönlümü gül edip verdim güzele,
Mihricanlar vurmuş, sararıp solmuş.
Derman diye acıları güderken,
Gözleriyle bin cefâlar ederken.
Ateşlerde garip koyup giderken,
Beni ağlatıp da ahımı almış.
Bülbül gibi ahüzâr'ım var ama,
Geçti artık yâr gelip de arama.
Lôkman bile em olmadı yarama,
Onulmaz bildiğim dertlere salmış.
Bir selâmı salmak öyle zor değil,
Son günümde mihmânım ol, yâr değil.
Saçlarıma ak düşürdün kar değil,
Hasretiyle geçen ömrümü çalmış.
Sensiz kalıp karaları bağlarken,
Ahu gözler yüreğimi dağlarken.
Her gecenin sabahında ağlarken,
Sündüs döşeklerde uykuya dalmış.
Alnımıza yazıları yazanı,
Unuttun mu ahdimizi bozanı.
Arasam da maşrik ile fizân'ı
Ne yazık hâyali mâzi'de kalmış.