Kalmamış
Köye gittim gezdim kırı bayırı
O eski günlerin izi kalmamış
Aradı gözlerim gülü çayırı
Baharı kalmamış yazı kalmamış
Berit'in başının sisi nerede
Kurumuş akmıyor sular derede
Dizilirdi turşu boy-boy cerede
Silme-silme un-un, tozu kalmamış
Yaylada kevenler, kekik dört bir yan
Sümbüller kokardı ağarırken tan
Mis gibi ayranı, bal kovan-kovan
Tükenmiş arının vız-ı kalmamış
Kuzular oğlaklar meleşir idi
Sığırlar merada dolaşır idi
Gün batımı köye ulaşır idi
Dağlarda otlayan yozu kalmamış
Kuşlar ötüşmüyor ağaç dalında
Kimse dolaşmıyor şimdi yolunda
Salını-salını helke kolunda
Çeşmeden su çeken kızı kalmamış
Akşam ziyareti muhabbet şaka
Yürekler temizdi ne kir ne leke
Dostlar dostu için hamalken yüke
Şimdi o tarakta bezi kalmamış
İnsanlar değişmiş hepsi bir âlem
Büyüğü küçüğe vermiyor selam
Yapmak istesem de iki çift kelam
Diller sukut eder sözü kalmamış
Gezdim kabristanı baktım taşlara
Engel olamadım akan yaşlara
Bir an hayal kurdum, daldım düşlere
Gözümde dostların pozu kalmamış.
Değişmese her şey aynı olsa da
Sılayı-Rahimden huzur bulsa da
Gitmese gurbete köyde kalsa da
Mahir'in dünyada gözü kalmamış
/ 01.11.2009
Bizden kalanlar
Göç gelmiş geçmiş yol uzar gider Herkesin dilinden düşmüyor keder Bunca zaman oldu ne dinledimse Bir özlemdir geçmişe bitmiyor gider
Aynı dünya aynı toprak değil mi Ne değişti dünden bugüne Yoğurdu ayranı doğal değilmiş Bindiğin araban neden değişti
Çocuklar büyüklere saygısız olmuş Büyüklerin yok mu bu işte suçu Onlar büyütmekte yazı da kışı Her sözü dinleyen çocuk olur mu
Artık anlamalı sitemi kahrı Ölçüyü tartıyı doğru yapmalı Dünün ayarıyla bugüne bakıp Bu gün de geçmişi aramamalı
Ne yazık ki çok doğru bir gözlem ve güzel bir şiir.
K u t l u y o r u m .