Kan Çanağı Hasbihâl
Uzatırken elini belli belirsiz güldü
Dikeni battı tene, kanı kırmızı güldü
Mırıldandı boşlukta, sesi cama çakıldı
'Yağmur... Neden yağarsın bak her yerim bataklık
Rüzgâr... Biraz gülücük yerleştir yanağıma
Güneş... Epeydir suspus, gönlüme uzak aklık
Mazi elem doldurdu bugün k a n ç a n a ğ ı m a'
Ve hafızası birden geçmişine takıldı
***
Fotoğraf karesine hapsetti çocukluğu
Kabullendi çaresiz hoyrat esen yokluğu
Kilidi kalbe gömdü, sanki büyüdü birden:
'Ben bîçare aciz kul, neyleyim kader buymuş
İsyankârlık ne zaman, kimi üstün kılmış ki
Can bedenden çıkmadan, değişmeyen şey huymuş
Tövbe eden hangi kul, aniden yıkılmış ki'
Ve secdeye kapandı, r u h af diledi Bir'den
***
Mum aleviydi zaman, can eriyince sönen
Anladı ki insandı iyiliğe sırt dönen
Akrep zehrini sürdü yelkovanın kanına:
' Bir zamanlar bir kentte sessiz sedasız kızdım
Meğer bir yanardağı büyütmüşüm içimde
Zindan karası közler can çekişince kızdım
Lâvlarım kenti yaktı, her yer enkaz biçimde'
Ve fatiha okudu, ü ç k e z kendi canına
tebrik ediyorum bu güzel şiiri sayfaya dökene
Büşra'cım...
O içtenlik senin nur yüzünden, tatlı sözünden akan su damlası gibi... Ne naif, ne kırılgan... İyi ki seni tanımışım gül yüzlüm.
Nihat Bey,
sonsuz teşekkürler...
Cemal Bey,
yorumlarınıza öylesine alıştırdınız ki şiirlerimden birini es geçseniz bundan sonra gözlerim yollarda kalacak😊 Saygımlasınız, hem de ne çok!
Demet Hanım,
Sitemize bir geldiniz pir geldiniz maşallah👑
Sizi okumak ayrı keyif, en kalbi teşekkürlerimle...
👍👍
insan en iyi kendisiyle konuşur ve kendini BİR'de bulur..nihayetinde ondan bir parçayız.
anlamlı şiirini kutlarım Seda Hanım.
saygımla
Bir'e sığınmak,
Meğer bir yanardağı büyütmüşüm içimde Zindan karası közler can çekişince kızdım,
yine ona sığınmak...
güzel
sevgiyle kalın...
tebriklerimle