Kan Kusardı
Ağustosun tırnak altına gizlenmişti
Hüzün damgalıydı
Avuçları kan kokardı
Ölümün
İnfazın
Ve
Korkunun
Diğer adıydı eylül
Bir kadının yazgısında
Her dilden
İçli ve derin ağlamak vardı
Yırtık gökyüzünden
Kayan yıldızlar
Dökülürdü kınalı saçlarına
Duvarlar yıkılırdı içine
Sessiz ağlardı
Yoksulluk kapısından ayrılmazdı
Hep içindeydi vakitli vakitsiz
Acılar kaynarken kazanında
Bir ülke ağlardı yüreğinde
Kan çiçekleri açardı dağlarında
Yama tutmazdı yamaçları
Güneş çoktan terk etmişti varoşları
Acı kumbarası tıka basa doluydu
Yüreğine taş basarken
Hep ağladı
Ağlatıldı
Eli kolu bağlaydı
Çaresizliğine susar
Gözyaşı dökerdi
Çünkü
O bir anneydi
Boğazına kadar doluydu
Eylülü andıkça kan kusardı
"Anne" dilimizde, "Ana" olarak şekillenmiştir. Bu yüzden cennet vatanımıza da "Anadolu" denmiştir. Sevgili şaire diyeceğim odur ki Analar hep doludur.