Kanadı Kırığım
yağmuru ne çok severdi bu can
ince ince yağan herdamlasında
günahlardan arınırım sanardı kanadı kırığım
oysa ne çok bataklara sürmüş nefsimiz
değil yağmur çağlayanlar akıp geçse arınmaz beden
öyle boş hevesler uğruna törpülenmiş ki ömür
geçen gün geri gelecekmişcesine ziyanda
bilmedik günü güne katarken azrail kapı çalmakta
bilmedik musalla taşı ebediyet için abdeste çağırmakta
o mis kokan toprak hergün ruhsuz beden almakta
tövbe yakışır şükür yakışır hak kuluna
akan gözyaşın dindirme duayla sabırla derman dile
fani olanda yoktur hayır sesine ses vermez
boşa çırpınma yaradandan başkası nefes vermez
biçilen ömür her saniye tükenmekte
ebediyette vuslatı bekle ey kanadı kırığım
yetim kalmış gönlüm benim
bırak birtek o değil tüm dünya sessiz kalsın
yeterki canına can katan feryadına kulak versin
dörtbir yanı bezemiş yasaklar haramlar
uzak dur her dokunuş koca bir har
bilirim yüreğin birtek o yari ister sonsuza eş
nasip değilse istersen yoluna ol bir leş
kalpler yaradanın elindedir kanadı kırığım
ol derse olur gönülden iste
hayırlısı ise güller içinde birtek sen olursun solmayan
hayırsız ise ister yan uğruna küllerinden sabun yapsınlar tenine
yinede yeşermezsin çorak gönlünde
beş vakit hakkın yolunda başını ey secdeye
dökülsün günahların bebek masumluğunda iste
can ı gönülden tövbe ile şükür eyle
gönlüne düşeni gönlünde hayır dile
bilinmez dertleri bilir Rabbin kanadı kırığım
ondan başkasına açma halin lal olsun dilin
dedimya kanadı kırığım bu dünya fani
şanına şöhretine kanma aldanma
mahşerde boynu bükük hem yetim hem öksüz kalma
hayallerin kırık dökük avuçlarına konduysa
mahçup sevdanla karşılık beklemeden yenilerini kur
hayat devam ediyor kanadı kırığım hüzünle doldurma yüreği
gam ı at üzerinden Yaradan hiçbir kulunu aciz bırakmaz
bıraksada imtihandır isyana düşme
sabır ya Rab deyip bekle