Kanat
korku pusu kuruyor hayal limanlarına
gemiler açıkta kalıyor
sen gelince aklıma
köze dönmüş ateş alev alıyor
dün yanıyor
bugün yanıyor
yarına simsiyah is kalıyor
sen gelince aklıma
pılımı pırtımı toplamak istiyorum
sesine bürünüp çağırıyor
kimseyi görmediğim
kimsenin görmeyeceği diyarlar
sur olmaktan
sır olmaktan geçiyor çıkmaz denilen sokaklar
koca bir dağın eteklerinden çiçek topluyor suçlu ellerim
şavkını kaybetmiş ay gibi sığınıyorum gölgene
oyuncağı kırılmış çocuk olup büzülüyor dudağım
sen gelince aklıma toprak yarılıyor
annem kaşlarını çatıyor
kasırgaların sesi kulaklarımı dövüyor
yağmurun nefesi nefesimi kesiyor
cengaver oluyorum rüzgarın atına binen
bir serkeş
bir berduş giyiyor urbamı
cesareti şüpheyle silen
sen gelince aklıma
dünya gidiyor
ukba gidiyor
ey benim
gönlümden taşıp gözlerime birikenim
bırak kalsın her şey yersiz yerinde
iki kırık kanatla uçulmaz bu göklerde
itinayla seçilmiş kelimeler ve yine itinayla bezenmiş her satır..Bu kalemin ne kadar güçlü olduğunu vurguluyor sanırım..
oldukça donanımlı bu şiir için gönülden tebrikler...👍