Kanatlarımda Rüzgar / Kemikler ve Küller Boyunca

Etiyopyalı Çocuk

Bir BaŞka Çocuk ve Bir BaŞka Ben

PARAMPARÇA ŞİİRLERDEN


Yalnız bir çocuktum ben

Kalbi dilinin ucunda

Sevgisizlikten ölebileceğimi söylemişti

pis/kiyatristler

Oysa ben ve yaramaz kalbim oradaydı

Herkes biliyordu !

Ben biliyordum !

O gölge oyununda nedense herkes yenik gülümsüyordu aynalara

Yetimsever kalabalıkların ortasında ellerimiz çıplaktı

Ve uzaklar hiç bu kadar yakın olmamışlardı !

Yitik anıların gölgesinde dinlenirken, uykularda eksiliyorduk….

Uykularda eksiliyorduk, biz olmaya çoğalırken

Suskun yaz yağmurlarının özlemini taşıyordu mavili kadın bakracında, kavuşturuyordu bizi toprağa,

Bileklerimizdeki şahane sancı, ah o lâlsumaigölge,

ah o gölgede dal,

dalda umut ve kanatları güvercinlerin !

Ah o hiç eskimeyen şarkı !

Göğün bitimsiz çağrısı

Çağırıyorlardı bizi

Doğuruyorlardı bizi

Öldürüyorlardı !

Biz diye bildiğimizi !

Yüreğin tanrısıydık biz de…, dua gibi yorgun,

korsu gök taşı parlaklığında adını kulaklarımıza üfledi zifiri soğuk

sitareli suyun yamacındaydı gök,sarkacında düş kırıkları !

hepimiz yarıgölge !

Dudaklarımız yaralı

Dudaklarımız kan revan

Ve hayata doğan feryat figân bir çığlığı içmeye yeminli

Susuzluğumuzun jiletizinin keskinliğinde kan kırmızı bir düşle yıkandık…..Yıkadı bizi o sancılı anı

Konuşkan bir kuş göğsümüzün göğünde duruyordu…

Dallarıydık böğürtlen ağaçlarının, yağmurun o garip öksürük tadını kustuk ! Kustuk ölümü !

Damağımızda bir çınar uğultusu kaldı… !

Ölüm işte aynanın suya aksindeki sonsuzluk aldanışı !

Ölüm,hiç bitmeyecek kaygısında kendimizi büyüttüğümüz yitik unutuşun dikenli kırbacı

Kurda kuşa selamı çoktan kesmiştik !

Rüzgâr gülleri kadar serseri,bilmiş baş dönmelerimizde bilerdik susuzluğumuzu

Bilenirdik aşka...!

Maisu lunaparklarına asılı bayrakların coşkusuna tuttururken asamızı ...

Yenilirdik !

Kelimeler ve yollar boyunca !

Yenilir !

Yenilir !

Yenilirdik

Kemikler ve küller boyunca !

Biz !...

Yenilirdik !

Hayat aslında bir oyunmuş, adam asmaca !

Boyumuz en uzun parmağımız kadardı

Parmagimizin ucuyla gösterdiğimiz kader değirmeninin o muştulu coşkusunda kan !___ yediveren

düşler ve

gül kurusunda ıslak pamuk unutulmuş !

bir yarın düşünde düşünür düşler düşeyazar ve tükenirdik…

Biz sandığımız bizde biz kalmazdı geriye !

Geride sayhasında lâl bir dil,sayhasında unutuş !

Yarın ………..

artık bir düş !

Asamiz sarı sıcak bir kızilliği taşısaydı keşke ,

Taşısaydı keşke, boynu bükük bir servinin yalnızlığını !

Bakışlarından düşenleri bir bir geri alıp koysaydın yerlerine,

Kurşun askerlerinden vazgeçmeseydin yine de !

Taşlardan mezarlar yapmışlar, ve küçük kiliseler

Cami avlularina güvercinler kondurmuşlar

Gözlerimin elleri terli ve yaşanmışlık kederli bir bakış artık delik cebimdeki

O ağaçlardan düşen alkış elmalarında unutmuşum kendimi !

Ölüme yazgılı bir çöl orucunda aç kaldıkça doyulan bir sofrada yitirmiş olmalıyız avurtları çökmüş gençliğimizi !

OYSA….

O mavinin ardındaydı gölgemiz

izimizi kar soğuğuna mıhlamış

sevdamızı cama üflemiştik...

Her yer bulut gölgesi ve aşk !

Savaşın sonsuz çağrısında martı seslerine düğümlediğimiz s/es,nefes boğazımızda düğümlenen kış !

O uyanış işte ! Nedense hep arka bahçelerde !

Sonra

Ben ve O diye bildiğim yakarsuyu hatırladım !

Alışkındık yanmaya,akmaya... !

Bilinmezlik hesabında sınıfta kalmış ruhumun umudunda gizliydi uyku !

ve

hep ütüsüz giydiğim yamalı gömlekle kardeşti kalleş derim,eprimiş bir geçmişin teğel tutmaz bulutlarından kırmızı yağmur yağdıran kuytulu geçişim!

göklerin yarı uykulu bakışındaki fısıltılı yağmur!

Ki işte bu yüzden acımın düşyüzüne çivilediğiniz gölgem eriyecekti

Düşbazların sevincindeki utku ardım sıra seslendiğinde ağlayacaktım mesela….

Körebeler peşimde

Küllerim ellerimde

Bir mezarlık arıyorum halâ kendime

Ki aynalı rüyada görmüştüm kendimi _ölümün soluk yalnızlığını

Yol bildiğim kuzeyde

Salıncakta kendini sallamaya çalışan Etiyopyalı çocuktum , kimse bilmiyordu !

Ölecek zannettikleri çığlığın kuytusunda tekil bir sır gibi kayıp giderken ,

ufkun doğuşundaki yok oluşta yeniden yoğruldum ! ,

doğduğum sessizlikte çoğul ve kalabalık

Öldüğüm hiçlikte yoktum !

Herkes

kör bir sağırlığın atıl kuyusundaki zemheri dilek kadar vardı sadece !

Varlıklarının adını yokluk, yokluklarının adını ölüdoğum koymuştum !

Paramparça Şiirler... 6 Aralık 2016... ve 2013lerden kalma bir anı parçası


19 Ekim 2022 244 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (5)
  • 2 yıl önce

    Sevgili Dolunay,teşekkürler...

  • 2 yıl önce

    Afrikalı çocuklar ... Söyleyecek sayfalarca sözler var ... Umut satıcıları hayal satıcıları ümit vaatleri satıcıları ... Bu satıcılar kandırıkçı ve kötü olmalı ... İki yudum su idi Bir parça ekmek idi Çok değildi Paylaşılabilinirdi Hâlbuki Avrupalısı Macera dolu amerikası avustralyası fran /sızı Al annem al da senin olsun Cennet baş tacımız Cehennem memleketiniz olsun ...