Kandırıkçı İki Silüet
/kaybolmamak içindir hayat
an gelir sararır eski fotoğraflarda gülümseme
ve aşk bulutlara bir şeyler yükler
işte o an yutkunur gözümün yaşı
hatırladıkça.../
geçici kesinlikler kazanıyordu
her çarpışma diğerini tamamlayınca
kalp henüz tenha
aşk geceye hazır
söylenmesi muhtemel sözler kıpır kıpır
sönmeye yüz tutan bir mum ışığında
klişe sevdaların
klişe cümlelerini saklayan dudaklar aralanıyordu
kandırıkçı iki silüet tebessüm için
bir ölümcül kayıtsızlığı oysa her bakış
bir gözden diğerine
en savunmasız hali ile
tekrarlar törpülenir mi hiç sevgili
bakışlarının yanlış adresleri aramasında
yalan yanlış okunuyordu hayat
eskisi gibi olmuyor
/bence önce kadın ağlayacak
elbette...çünkü adam gamsız bir hayat kadar kurumuş,ağlayamaz/
yılgın yorgun uykuya dalmak üzere bir zaman
kendi sesinden ve nefesinden iğrenir gibi düşüyordu cemre
içini dışarıdan seyreden bahar ne kadar da masum
ve hâlâ ısrarla 'seviyorum seni' diyen yağmura aldırmadan
flu bir lacivert göz kırpıyordu
inanmak ister gibi kadere
bir kederi üstünden sıyırır gibi
yan yana gelince noktasız
küfür güzelliğinde
geride kalan her şey tükeniyor
martılar denize uyanıyor
ve bir med cezir kavuşuyor afak-ı hayâle
keşkeler biter mi hiç sevgili
dışımda durmayı öğreniyor içimde ki sen
içimde gitmeyi heceliyor dışımda ki hayat
eskisi gibi olmuyor
/bence diğeri daha çok seviyor
elbette... çünkü diğeri artık sev/e/miyor/
alicengizoyunu
(...içimin odalarını her kolaçan ettiğimde, pusuda bekleyen hep seni gördüm,hayatı değil...)
Alicengiz Akdeniz tekrar gelmiş,hoş gelmiş yanında yine epey imge getirmiş. İki beden,karşılıklı oturmuş bu aşkın münakaşasındalar.Şair de bu ikili üstüne zar tutuyor...Bir düello edasında anlatmış şiiri,önce hangisi başlayacak aşk bağına bağban oluşunu anlatmaya,önce hangisi ket vurmayı kesecek iç seslerin galeyanına...Bütün bunları sırasıyla anlatırken arada kendi iç seslerine yol veriyor,düşünceler kınından çıkıyor.Ve bu ikiliyi birer siluet olarak nitelendirmiş başlıkta ki içerikte de başta cesaret olmak üzere belli başkın noksanlıkların üzerinden bu iki bedenin içi boş bir yığın olduğuna getiriyor işi.Çünkü anlatamadıkları kadar boş,dillendirmeye cesaret edemedikleri kadar uzaklar aşka ve sonu bulamayacaklar bu geri adımlarla.Bunun giriş-gelişme-sonuç kısmından sonucu başlığa etiketlemiş işte şair. Gayet güzel bir şiirdi. Teşekkürler paylaşımdan ötürü şaire.
Güne düsen incinin sahibine tebriklerimle.👑
işte şir
Gerçeğin aynası
ve
raks etmiş kaleminiz yine...
Var olunuz / Tebrikler dolu dolu paylaşıma.