Kaos Ile Kosmos Ile Aşk
arnavut kaldırımları seviyor beni
bir de yaz mevsimi
gökyüzü her gün seviyor
kopardığım tüm takvimler kadar seviyorum seni
ufka bakmaktan usanmayan kafa kağıdım kadar
ruhumun beşik kertmesi,aklımın iç çekişi
uslanmayan sevmelerim yaşanmazlıktan dertli
felakete işarettir bu kadar sevmek dedirtti
heves kadar sevme beni
sonsuzluk boyu kocaman sev
divane eder sözünün sesi
bunlar sevmenin doyumsuz okyayış halleri
tırmanıp omzundan güneşi seyretmek gibi
anlatırım sana gözlerimle yaktığım çemberi
dünyanın önünden çekil
düşecek birazdan güneş , ay dede ve diğer gezegenler
balkonumdan elma attım, yakala
küflenmez benim gibi eski çingeneler
yer çekimine bile kafa tutarım
kocaman bir ışıkla geliyorum yanına
çaresizliği, sisli şehirleri
umursanmayan cinayetleri, yaşam kavgasını, barbarlığı
ve savaş çığlıklarını emecek
duygusuz sözcükler aşk simsarları ve soytarı şairler
sürüklenip duracaklar arafta
sevişilecek yer açılacak alnımızda
bir dünya dolusu fenalık
esmer bir çocuğun kara gözleri önünde af dileyecek
evirip çevirip denizleri
can ipliğiyle örelim maviyi
bakalım
Tanrı , tarihin sonunda bizim sonsuzluğumuzu çözecek mi?