Kar Beyaz Ölüm
Kırağı düşmüş penceremin önündeki çiçeklere.
Sobanın üstündeki portakal kabuklarının kokusu sarmış odanın her bir yanını
Sigara dumanından bir çare olmuş perdeler
Ayağımı bastığım halının desenleri bin bir çeşit
....
Duvarlara sinmiş tiradlarım...
Hemen yanı başımdaki kitaplıkta okunmamış onca eski basım kitaplar...
....
Her gün ziyaretime gelen aynadaki ben.
Soframda ekmeğimi bölüştüğüm yalnızlık.
....
Dededen kalma eski bir radyo; evin neşesi.
Bahçemdeki çınar ağacında kuş cıvıltıları.
Sırtımda bilinmez, anlamsız bir yük.
....
Bir asırdır sevilmeyi bekleyen kalbim...
Tozlanmış masanın üzerinde, sararmış bir kağıda yazılmış mektup...
....
Onca otoban dolusu gürültüyü bir kenara bırakıp...
Hükmetmek sessizliğe; doğan güneşte.
...
Ve uyanmak...
Kar beyaz ölümün sabahına.