Kar Çiçekleri Ve Yıldız

Yıldız...
Gök yüzünün kanadı kırık kuşuydu ...
Uçmak istediğinde yabancı semalarda,
Onu...
Gitme diyerek uğurlamıştı, yağmur gözler...
Kafi gelir mi kaderin hışmına söz?
Gelmedi, gitti...
Giderken incittiğini bilmeden,
Ardı sıra ağladı öz ile söz...
Kısalmadı yol aksamadı hüzün,
Beklerken sol yanında umut...
Uzadıkça geceleri ona vuslat,
Bize de sıla bildiği yangın yeri...
Canhıraş feryat olur talihsizlik,
Akarken fırıncıların alnından,
Kahır hamalı boncuk terler...
Yutkunur kaş gözü koruma içgüdüsü ile...
Hızlanır kalp atışları, soğutmak için cıvasını,
Şah damarın, hararetini dindirecekmiş gibi,
Oysa ateşi körükler avuntular bilmez,
Gecelerin koynunu jiletlerken, pişmanlık...
Göğsüne iliştirmişti hatıra diye
Kökünden söktüğü, karçiçeklerini
Kırık kanatlı gurbet kuşu, yıldız...
Rüzgar getirdi feryat kokularını,
Bilmedi, bilemedi oysa yerinde muteberdi...
Kuruması aşikâr, karçiçekleri ve yıldız...
Şimdi duada elleri semaya dönük,
Dili rica turunda yalnızlık üşütür,
Ayrılık zor gelir, sıcacık ana kucağından,


Buruk ve zoraki bir tebessüm yıkılır dudağında,
Ne olur ayrılmayın der, mektubun sonunda...

08 Nisan 2012 222 şiiri var.
Yorumlar (1)