Kara
-İğdiş’li Tatlı Aksuna’ya-
Seksenaltı yılı kara geliyor
İçerim tutuşup bağrım yanıyor
Öküz çukurundan kurtlar iniyor
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Kimseler duymasın yasa bürünek
Haram olsun üç gün yemek yemeyek
Bu sırrı da kimselere demeyek
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Yükselen köyünün kurdu boz olur
El tavuğu uçar biz de kaz olur
Bir kellebe hepimize az olur
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Döndü duymuş dizlerine vuruyor
Hatın Ana yavrum deyip dönüyor
Çocuklar küsmüş ekmek aş yemiyor
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Derisini kasap gibi soymuşlar
Kelleyi yememiş bize koymuşlar
Sağolsunlar bizi insan saymışlar
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Yükselen köyünün boz olur kurdu
Terkedip de gidek böylesi yurdu
Bizi iflah etmez Kara’nın sonu
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Komşular duymuş hep yasa geliyor
Dost ağlayıp düşmanlarım gülüyor
Hatın Ana yavrum deyip dönüyor
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Bekçi gelse köyümüze bakmıyor
Muhtar korkmuş evden dışa çıkmıyor
Azalar da birbirinden korkuyor
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Kurtlar inmiş Yükselen’in düzüne
Dayanılmaz bu Kara’nın derdine
Enik alıp da büyütek yerine
Uyansana kardaş Kara gidiyor
Yoksul Soylu’dan selam Yükselen’e
Birinci aza der benim neyime
Muhtar iyi baksın bekçi dayıma
Uyansana kardaş Kara gidiyor
İğdiş (yeni adıyla Yükselen) köyünde inşaat yaparken muhtarın Akçakışla’dan gitme bir köpeği olduğunu öğrenir. Köpeğe “Kara” ismini vermişlerdir ancak sürekli olarak “Ağçakışlalı” dediklerini duyar. İnşaat bitip köyüne geri döndükten bir sonra köpeği kurtların parçalayıp yemiş olduğu haberi gelir. Bunun üzerin Kara için bir ağıt yazıp köyün muhtarına gönderir. Böylece köyünün köpeği de olsa kendisi için kıymetli olduğu mesajını verir. Türk Edebiyatında neredeyse hiç rastlanmayan bir hayvan ağıdı örneğidir.
Mustafa bey yürekten tebrikler... Bende, bundan on sene öncesi, ölen kurt köpegim için, yunan dilinde güzel bir ağıt yazdım. Sizi gerçekten anlıyorum.