Karanfil
Bir su kenarında,
oturmuşum içmişim,
Pazara merhaba demişim
senden kaç bin km uzakta..
Biraz da çakırkeyf olmuşum,
kusura bakma...
Radyoda geçmiş zamanlara ait bir şarkı..
Buruk biraz içim.
Unutmaya kaldırmışım yalnızlığımın kadehini,
sen kokmuş bulutlar,
ağlamayın be diyorum duymuyorlar..
Benmişim...
Senmişim...
Yıldızlar karanlık,
yine de sanki suyun sesi var orada,
dalga mı dersin?
Merhaba Pazar,
sana karanfil kokulu
hasretler ekiyorum,
kaç bahar gelip geçecek
kimsesizliğimin kıyılarından kim bilir?
Merhaba Pazar,
ıslak kaldırım taşlarına yaslasam başımı,
utanır mı gökyüzü?
Ya da bulutlar?
Bak,
sevgilinin sıcak huzur kokan elleri ne uzak,
bir hiçliğin koynunda sabahlıyorlar...
Merhaba Pazar,
sokaklarında kaç bebe aç susuz şimdi?
Kaç can ısınmak için eski bir yağ tenekesinde odun yakmış? Gökyüzü utanmaz mı hiç ağlattıklarına?
Dedim ya, bir su kenarında gençmişim...
Tabiat anaya merhaba demişim..
Filiz verir mi bilmem,
Ölüler toprağına karanfil ekmişim...
çok içli olmuş be kuzum...bu yaşta bu hüzün ...ahhh ahhh gençlik ...seviyorum kalemini ve seni..tebrikler