Karanlığın Aydınlık Yolunu Açan Anahtar

söz geldiğinde
iç kanamalı şiirin sürgün uzunlukları sarsılır

söyleyemem
annenin gidişini gördüğün vakit
küçüklüğünün de yitip bittiğini

akşam olunca
gece solunca
kankırmızı temaların soluk kıyılarında
zincire vurulan ödün vermelerin görülünce
geçti büyülü günlerin diyemem

her okunuşunda
dokunuşunda
af oluşunda
yanına gelen acıların çoğaldıkça
ritmi kırık şarkılarda
kaybolsanda
tekrar gelirim diyemem

narin ellerin hayalen yüzüme dokunur
son varlığında,
tezgahını açan martılar
ufalayarak siyah umutlarını
asma yapraklarda yankılanırlar

sessizce düşer ölüm düşü

fısıltılı avaz çığlıklarının
biçimsiz tomurcuklarında
apar topar
mevsimsiz çiçekler açar
babanın duasında yaygara kopar
sılasında aldırmazlık göğe kalkar
ağlayamam

gitgide
kayar avuçlarımdan özlemek
yedi katlı
olsa da sızısı
geçer deyip beklemek gerek

yüreğimin kaydı silinmiş
sevgi
sözlüklerinde

keşke'si
iyiki'si
k/ayıp artık

söz tükendiğinde
cadde
cadde
şehir kokar ilk iklimim

sabah olunca
çok geç demeden
doğar güneş
olur kalbine eş

bir kapı çıkar karşına
tam da paspasın altında
bir şey görülür

gerekli olduğunda kullanılacak olan
karanlığın aydınlık yolunu açan anahtar
bulunur

tam da lazım geldiği zaman
tutar elinden seni o anahtar...



11.07.12

11 Temmuz 2012 296 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    ..ilknur karaca tarzından biraz farklıydı ama muhteşem ayrıca ''diyemem''li kıtaları çok beğendim hep şiirdi teşekkürler tebrikler...