Karanlığın Ötesine Geçerken
Bir şiir tadında bıraktım her şeyi
Yaprakları...
Akşamları...
Yangınlar kadar yalanı...
Sokaklardan çaldığım mutluluğu...
Her şeyi...
Bir şiir tadında bıraktım
Karanlığın ötesine geçerken
Bazen yanlış değildir yanlış bildiklerim
Bazen en ince yerinden tutunurdum hayata
Oysa her şey bir başlangıç gibiydi
Doğmak da , ölmek de
Hatta yaşamak bile bir başlangıçtı
Mesele ben ya da siz değilmiş
Meğer her şey sonu görebilmekmiş
Karanlığın ötesine geçerken
Aydınlığa küsmek gibiydi
Tüm anıları bahar yollarında unutmak
Acı...
Acı bir sancı gibiydi
Göz yaşlarımı yanaklardan saklamak
Şimdi rüzgar benden uzaklarda
Yıllar su gibi ömür çalmak da
Oysa daha sönmemişti mumlar
Karanlığın ötesine geçerken
Cephe aldığım tüm duygular
Çığ gibi düşmekteydi sayfalarıma
Öyle ki kaybettiklerim
Karanlıktan daha mat
Sancılardan daha acı
Oysa her yaramın ardından kabuk bağlardı yüreğim
Karanlığın ötesine geçerken
Belki durmak neydi bilmeliydi hayallerim
Belki sevgiden başkası neydi bilmemeliydi duygularım
Belki...
Belki de dalgalar bozmadan
Silmeliydim kumsallara çizdiğim bulutsuz günleri
Oysa sokakları sisler kaplamıştı
Karanlığın ötesine geçerken
Elveda...
Elveda dostlarım
Değmesin yaprakların tenine solgun sarılar
Dökmesin yaşlarını yorgun bulutlar
Elveda...
Asiliğine bakmayın siz rüzgarın
Duvarlara sorarsınız gölgeden sakladıklarımı
Oysa aydınlık bir güneş gibiydi tepemde
Karanlığın ötesine geçerken