Karanlık Saat
bir elin hizasında duruyor dolunay
rutubetli bir duvarda
sonra tavşan yapılıyor avcı olmak isterken bir elle duvara
daha önce başka bir karanlıkta kullanılmış
canavar hikayeleri anlatılmaya başlanıyor saat yaklaştıkça
ve korkuyorum gözlerine bakmaya
korktuğumu anlarsın diye de saklıyorum bakışlarımı
ama ellerim...
ellerim ele veriyor kendini
bir büyüyüp bir küçülüyor duvarda
daha sonra tavşanın hikayesini anlatmayı deniyorum
bir elim tavşan, diğeri avcı olmak isterken
dolunaya rağmen sabah oluyor
güneş doğuyor usulca parmaklarımın arasından
ve yüzünün yarısı karanlığında kalıyor bir elimin
kayboluyor tavşan ve avcı
kayboluyor yüzün, belki de ilk ve son defa
daha önce bittiğini sandığım bir romanın tam ortasında
yapayalnız kalıyorum
ve bir elin hizasından doğuyor güneş
rutubetli bir duvarda
ama gözlerim...
gözlerim ele veriyor kendini
bir büyüyüp bir küçülüyor baktıkça uzaklara...
/ karanlığın iç sesleri sessiz... sessizce
güzeldi şair 👍